Refleksoloji (Masaj Terapisi) Terapisi
Otizmli çocuklarda ailelerin en çok şikayet ettikleri hiperaktiflik, agrasiflik, mutsuzluk, kendine zarar verme gibi sıkıntıların kısa surede olumlu sonuç vermesi yüz güldürücüdür.
Refleksoloji seanslarında çoğu otizmli vakaların ayak altındaki ilgili sinir uçlarına yapılan masajlar ile dikkatli çalışma sonucunda olumlu sonuçlar alınmıştır. Uygulamada bireyin ihtiyacına göre seratonin hormonu salgılatılır, konuşma merkezi düzenlenir, korpuz kollozumdaki bağ kuvvetlendirilir ve gaba düzenlenir. Uygulama türlerinin değişik olması ve uzmanlık gerektirmesi sebebiyle her çocuğun tanısı da göz önünde tutularak uygulanmaktadır. Refleksolojinin daha ileriki yıllarda birçok hastalıkların tedavisinde olduğu gibi yaygınlık kazanacağı gerçeği ortaya çıkmıştır.
Otizmin çok geniş dağılım gösteren bir rahatsızlık olduğunu bilmemizin ötesinde otizmle ilgili ortaya atılan birçok teori ve bir dizi tedavi seçeneğinin yanında hala bilinmeyen yönü ağır basan gizemli bir hastalık gibi karşımızda durmaktadır. Ama temel olarak beyinde; başta konuşma, iletişim kurma, beden dili kullanma, öngörüde bulunma kısaca frontal korteks ve hipotalamus bölgelerinin işlev kaybına yol açan nöro psikiyatrik bir sorun olduğunu biliyoruz. Ayrıca bu hastalığa yol açan etmenlerin evrensel ya da kalıtsal bağlantılarıyla ilgili her geçen gün yeni araştırmalar yapılmakta ve yeni bulgulara ulaşılmaktadır.
Bunun ötesinde toksin atımının vücut tarafından sağlanabilmesi için lenf sistemimizin düzenli çalışması için de dolaşım sistemimizin kesintiye uğramaması gerekir. Refleksoloji doğal yollarla yani ayak tabanındaki lenfatik sinir uçlarını uyarmak da vücuttaki zehirli atıkların atılmasını kolaylaştırmıştır. Dolaşım sistemini düzenleyen refleksoloji uygulaması kandaki değerleri düzenlemeyi sağlar. Refleksoloji uygulaması ile başta frontal, korteks ve hipotalamus olmak üzere beyindeki otizmin etkileri, temel bölgeleri ve bu bölgelerdeki nöronları uyarmak, bunlar arasındaki aksonları geliştirmek, sinaptik bağları uzatmak mümkün; bir ağacı sulamak gibi her bir nöronun bir fide gibi düşündüğümüzde bu nöronları refleksoloji ile ayaktaki uzantılarından uyarmak bir fide sulayıp büyütme eylemine benzetilebilir.
Ayaklarımızla beynimizin ne alakası var demeyin, zira ayaklar beynimize her an binlerce ileti göndermekte ve beynimiz bunu algıya dönüştürmektedir, bunu ellerimiz için de söyleyebiliriz. Bir an için kör olduğunuzu düşünün, körlerin özel kabartma sistemli alfabesini hayal edin ve yazıyı gözünüzle değil parmaklarınızla okuduğunuzu düşünün, farkındaysanız özellikle başparmak ve parmak uçları bu kabartmalara dokunarak beyine iletmekte, beyin de bunları algıya dönüştürmektedir.
Yine aynı şekilde gözümüz görmese de ayaklarımızla duyduğumuz nesnelerin özelliklerini beynimiz algılamaktadır. Yumuşaklığı, sertliği, ıslak yada kuruyu nesnenin ismini şekillerini, ayağımızın aracılığıyla beynimiz algılamaktadır. O halde ayaklarla beyin arasında da sinir ağları aracılığıyla bilgi alış verişi sağlanmaktadır.
Refleksoloji ile otizmin en dinamik bölgelerine ileti göndermek ve buradaki işlevselliği arttırmak mümkün. Mesela uygun bölge ve uygun ayaktan yapılan refleksoloji terapisi kan şekeri oranını değiştirebilir bu şekilde konsantrasyonda ciddi artışlar olur.
Kandaki düzenlenmenin enzimlerle de ilgisi olduğundan vücudun ihtiyacı olan maddeleri üretmede daha maksimum çalışabileceğini varsayabiliriz. Bize gelen otizmli çalışmalardaki dikkat artışını aslında refleksolojiyle düzeltilen kan değerlerine bağlayabiliriz. Yine refleksolojiyle birlikte çocuklarının çoğunun gözünde canlılık, parlaklık gözlenmektedir. Kanaatimizce bu beyindeki ileti zincirinin kurulması ve nöronların kendi arasındaki bağın kuvvetlenmesine işaret etmektedir.
Avrupa da yaygın olan bebek refleksolojisi, psiko akademi çalışmalarına ilham vermiş bundan hareketle bebeklerde kullanılan frontal korteks geliştirme teknikleri, OTİZMLİ çocuklarda da algılamayı açtığı geliştirdiği sosyalleşmeye pozitif yön verdiği görülmüştür. Aynı zamanda konuşma becerilerinde de artış söz konusu olmuştur.
Bu tür vakaları artırmak tabiî ki mümkün ayrıca bundan da önemlisi refleksoloji yapılan çocukların rigid tepkileri, agresif ve saldırgan davranışları minimuma inmiştir. Refleksoloji gevşetici ve rahatlatıcı etkisi sayesinde aşırı hareketli çocuklar üzerinde de etkili olmuş davranışlar daha amaca dönük hale gelmiştir.
Bizim için küçük gözüken ama ailelerin ve çocukların hayatında önemli değişikliklere sebep olan güzel gelişmelere refleksolojinin etkisi yadsınamaz bir gerçek olarak ortadadır.
Temelde oldukça eski olan bu tarihi tedavi metodunun çocuklara genel vücut masajının rahatlatıcı etkisinin görülmesinden sonra Rusya’da denendiğini biliyoruz. Genel masajda kinestetik etkinin lokal refleks terapisiyle daha kısa yoldan verilebilmesi ve istenilen bölgelerin uyarılabilmesi bu terapiyle mümkün olmuştur…
Rusya’dan sonra Amerika, Avrupa ve refleksolojinin geliştiği Çin’de farklı refleksoloji teknikleri çocuklara uygulanmış ve her defasında olumlu neticeler görülmüştür.
GENEL OLARAK REFLEKSOLOJİNİN OTİZMLİ ÇOCUKLARDAKİ FAYDALARI
- Rigid tepki ve agresifliğin azalması
- Genel rahatlama ve dinginlik
- Vücut fonksiyonlarında normalleşme
- Vücut direncinin artması
- İmmün sistemini geliştirir.
- Nörohormon salgılatılmasına bağlı olarak algıda artış gözükür.
- Genel sosyalleşme
- Gözlerde parlaklık ve canlanma gözükür.
- Komut alma oranında artış
- Kelime hazinesinin artışı
- Hiperaktivitenin azalması
- Takıntıların azalması
- Eşyaları amacına uygun kullanma
- Öz bakım becerilerinde artış
- Kolay öğrenme
- İnce motor becerilerinde artış