Sosyal Hayata Bağlanma
Bağlanma; Bireyleri birbirine bağlayan bakım veren ile şekillenen kuvvetli bir bağdır. Sosyal ilişkilerde iletişim ilk olarak birincil bakım veren kişi ile başlar ve gelişir. Bundan dolayı, erken çocukluk da gelişen bağlanmanın yetişkinlikteki sosyal iletişim ve etkileşimi içine alan iletişim becerilerimiz ve dolayısıyla sosyal ilişkilerimizde önemli bir rol oynadığı söylenebilir.(Tokmak, Turgut ve Öktem, 2013, s. 86).
Bağlanma davranışı, en keskin erken çocukluk da görülse de bu durum yaşamın psikososyal evrelerinde de görülür. Bağlanma tarzları erken yaşlarda ebeveynler ile olan iletişimin kalitesi temelinde oluşan ve ileri evrelerde romantik-yakın ilişkilerdeki beklentileri, ihtiyaçları ve sosyal davranışları etkileyen, biçimlendiren bir eylemdir. Bireylerin bağlanma tarzları ilerde kuracağımız ilişkiye dair ipuçları verir ve ilişkimizin niteliğini, doyumunu belirler. Bağlanma stilini oluşturmamızda aileler anahtar görevindedir. Bireyin bakım vereni ile kurduğu bağ benliğini oluşturmasına yardımcı olur ve kişilerarası ilişkilerini etkiler.
Bağlanma stillerini 3 başlık altında inceleyebiliriz. Bunlar güvenli bağlanma, aileler çocuklarına karşı duyarlıdır. Çocukların ihtiyaçları ebeveyn tarafından güvenli ve istekli bir şekilde karşılanmış ve çocuk sevgi görerek büyümüştür. İleri ki yaşantısında güvenli bağlanmış birey sevgi göstermekte ve dile getirmekte rahattır. Kişilerarası ilişkilerde oldukça iyidirler. İlişkilerinde sadakatlidirler ve doyumlu ilişkiler yaşayabilirler. En ideal eş, arkadaş özellikleri bu bağlanma stiline sahip bireylerde görülür. Kaygılı bağlanma stiline sahip bireyler, aileler çocukların ihtiyaçlarını düzensiz bir şekilde karşılamıştır. Yeterince sevgi ve ilgi görmemiştir. Çocuk dilediği zaman bakım verenine ulaşamaz. Bu bağlanma stiline sahip olan çocuk yakın ilişki kurmak ister ama aynı zamanda temasa karşı direnç gösterirler.
Bu durum ilerleyen zamanlarda ilişkilerine de yansır. İlişkilerinde gergin ve stresli, tedirgin olurlar. Şüpheci tavırları vardır ve karamsardırlar. Bireyin kendisini değerli olarak görmesi karşındaki kişinin onu kabul etmesine bağlıdır. Bundan dolayı sürekli sevgi görmeye ihtiyacı vardır. Kaçınmacı bağlanma stiline sahip bireyler, ailesi tarafından ihtiyaçları (emzirmek, duygusal temas ) karşılanmamış. Yetişkin odadan çıkıp girdiğinde çocuk bir temas ihtiyacı hissetmez. Bu tarz bağlanma stiline sahip kişiler duygularını göstermede ve söylemede oldukça başarısızdır. Partneriyle ayrıldıklarında olumsuz duyguları yoğun değildir. Yakın ilişki kurmaktan kaçınırlar. İlişki içindeki olduğu kişiye güveni yoktur ve kimse onlar için yeterince iyi değildir. ( Tekeş B. 2018, PSY423T. Ders slaydı)
Bağlanma stilleri kişilerarası iletişimde önemli bir yapıtaşıdır. Kişilerarası iletişim; bireyler arasında duygu, düşünce, haberlerin karşılıklı etkileşim içerisinde birbirine aktarılması ve karşılıklı olarak bireylerin birbirini anlaması ve iletişim kurması. Kişilerarası iletişim ve etkileşimimizi ilk olarak ailede yaşarız. Ailede yaşanılan iletişim, deneyimler bireylerin ileriki yaşantılarında büyük rol oynarlar. Kaçınmacı bağlanan bireylerin aksine güvenli bağlanan bireyler daha olumlu, ılımlı ilişkiler kurarlar ve kaçıngan bağlanmada yakın ilişkiler boğucu gelirken güvenli bağlanan kişiler yakın ilişkileri devam ettirmeye çalışır. Hepimiz insan ilişkilerini ilk olarak bakım veren figürümüzden öğreniriz. Kendi bağlanma stilimizi çözümlemek ilişkilerimizdeki sorunu çözmemize yardımcı olacaktır. Bağlanmayı iletişimin ilk basamağı olarak alabiliriz.
Turgut Öktem Tokmak ‘ın (2013) makalelerinde belirttikleri gibi Sosyal iletişim kapsamında bağlanma ilk olarak bakım veren kişi ile gerçekleşir ve devam eder. Bu nedenle erken çocuklukta başlayan bağlanma biçimi yetişkinlikteki sosyal iletişim ve iletişim becerilerimiz üzerinde oldukça büyük bir etkisi vardır. Güvenli bağlanan bireylerin , daha duyarlı,hassas, diğer insanlarla beraber olmaktan keyif aldığını, yardıma ve yardım etmeye açık ve buna benzer olumlu duygu durumlarını ortaya çıkarmaktır. Şirin ve Izgar’ın (2003) belirttiği gibi İletişim becerileri gelişmiş bireyler sosyal çevreleri ile iyi ilişkiler kurabilir, kendi duygularını, diğerlerinin duygularını anlayıp etkili bir karşılıklı iletişim içinde olurlar. İletişim becerisi geliştiremeyen bireyler kişilerarası etkin bir iletişim kuramazlar, kişilerin değerlerini ve fikirlerini tam olarak algılayamama ve dinlemeyi gerçekleştiremediği takdirde kişiler arasında çatışma kaçınılmaz olur.
Güvenli bağlanan bireyler aşk, evlilik, arkadaşlık ilişkilerinde daha tatmin edici bir iletişim ve etkileşim içinde olurlar. Güvensiz bağlanan bireyler aşk, evlilik, arkadaşlık ilişkilerinde huzursuz, çelişkili ve umursamaz olacakları için sosyal ilişkileri doyum noktasında olmaz. . Bağlanma bebeklikten itibaren bakım veren kişi ile oluşan bir iletişim türüdür. Bu gerçekleşen iletişim türü bizim arkadaşlık ilişkilerimizi, evlilik yaşantımızı, romantik ilişkilerimizi ve iş hayatımızı etkiler. Güvenli bağlanmaya sahip olan bireyler aşk, arkadaşlık, evlilik gibi ilişkilerinde daha iyi bir iletişim içinde olabilirler. Literatüre baktığımızda Crowell ve diğerlerinin (2002) yaptığı çalışmada bağlanma stilleri ve iletişim becerileri arasındaki ilişki incelendiğinde güvenli bağlanma yaşayan kişilerin duygusal ve fiziksel şiddet yerine daha pozitif davranışlar gösterdikleri gözlemlenmiştir.
Güvenli bağlanan kişiler bebeklik de ihtiyaçları düzenli olarak karşılanmış olup sevgi ve ilgi yeterince gösterilmiştir. Bakım verenin sergilediği bu tutum bireyin ileri yaşantısında evlilik, romantik ilişki, arkadaşlık serüvenlerini de olumlu bir şekilde etkileyecektir. Güvenli bağlanma yaşayan kişiler kaygılı bağlanma yaşayan kişilerin aksine sorun odaklı değil sorunu çözme odaklıdırlar. Şirin ve Izgar’ın (2003) yaptığı araştırmada güvensiz bağlanma stiline sahip bireylerin aksine, güvenli bağlanma stiline sahip bireylerin daha etkin ve sağlıklı iletişim becerilerini geliştirdiğini, belirtmişlerdir. Bağlanmanın yetişkinlikteki sosyal ilişkilerdeki rolünü görmek için yapılan bir çalışmada 18 aylık bebeklerin bağlanma stilleri ile aynı bebeklerin 22 yaşına geldiklerinde annelerine, babalarına, partnerlerine bağlanma stilleri anket ve görüşme ile incelenmiştir. Bebeklik döneminde güvenli bağlanan bebeklerin 22 yaşında da ailelerine arkadaşlarına karşı hassas , güvenli ,duyarlı aynı şekilde davranıldığı görülmüştür (Zayas vd. ,2011).
Güvensiz bağlanan çocuklar kendilerini değersiz hissederler ve karşındaki insanlara az güven duyarlar ve kişiler arası iletişimleri mesafelidir, temastan hoşlanmazlar. Güvenli, kaçınmacı ,kaygılı bağlanan bireyler ilişkilerinde farklı durum ve doyum içinde olacaklardır. Evlilik ilişkisi eşler arası uyumda oldukça önemlidir. Bu uyumda bağlanma tarzı oldukça önemli bir roldedir. Bu uyum bozulduğunda kişilerde psikolojik ve fizyolojik sorunlar meydana gelebilir. Güvenli bağlanmış bireyler evliliklerinde uyumlu, birbirlerini dinleyen, problemi etkin düzeyli bir seviyede çözebilen kişilerdir. Bunu destekleyecek şekilde yapılan Heene ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada (2007) evlilik uyumu ve depresif belirtileri incelemek için bağlanma tarzı ve çatışmalı iletişim yordama faktörleri ele alınmıştır. Her 2 eş için güvensiz bağlananlar daha fazla olumsuz çatışma , olumsuz duygu durum içinde olup evlilik uyumları düşük çıkmıştır. Özetle sadece evli olmak bir şey ifade etmezken evlilik kalitesi oldukça önemlidir. Bağlanma tarzımız bizim yaşantımızın büyük bir bölümünde ana etkendir ve ebeveynlere büyük roller düşmektedir.
YAZAN: Psikolog Yeter ERŞAHİN – Mavi İlmek Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
KAYNAKÇA:
Kılıç ,T. Kümmetoğlu ,M. (2016). Bağlanma Stillerinin iletişim becerilerine etkisini araştırma. Sosyal bilimler enstitüsü dergisi, 25 (3), 381-396
Korkut F. , Bugay A. (2014). İletişim becerileri ölçeğinin geliştirilmesi: geçerlik ve güvenirlik çalışması. Mersin üniversitesi eğitim fakültesi dergisi,10 (2), 51-64
Taycan S. , Kuruoğlu A. (2013). Evlilik uyumu ile bağlanma stilleri ve mizaç karakter özellikleri arasındaki ilişkilerin incelenmesi. Türk psikiyatri dergisi, 24 ( ) ,
Uluyol F. (2014). Bağlanma örüntüleri , eşe yönelik kişilerarası şemalar ve evlilik sorunlarıyla başa çıkabilme düzeyleri arasındaki ilişkiler. Yüksek lisans tezi, Hacettepe üniversitesi